İçerik Rehberi
Genital siğil cildin üst tabakasına bir virüsün (Human papillomavirus – HPV) yerleşmesi sonucunda cilt seviyesinden yüksek kabartılardır. Cildin koruyu dış tabakasının bütünlüğü herhangi bir nedenden bozulduğu zaman virüs daha derin tabakalara yerleşerek çoğalır.
Siğil Türleri Nelerdir?
- Ayak tabanına yerleşen siğiller (verruka plantaris): Genellikle tek, ağrılı, sert ve kabarık olur. Nasır ile karışabilirler. Hücrelerde çok sayıda virüs partikülleri bulunur. Yürüme ile ağrı artar. Ayak tabanı (planter) siğillerinin sayısı çoksa “mozaik verrü/siğil” adı verilir. Genellikle daha düz ve ağrısız olmaya eğilimlidirler.
- Basit siğiller (verruka vulgaris): Basit siğil oluşumundan; HPV tip 2, nadiren de HPV tip1, tip 4 veya tip 7 sorumludur. Basit siğiller deri ve mukozalarda herhangi bir bölgede gözlenebilir. Atopik (alerjik bünyesi olanlar) bireylerde daha sık görülür ve genellikle birden fazla siğil oluşumu söz konusudur. Siğil oluşumunun en sık gözlendiği yer ellerdir. Tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerde tırnak etrafına yerleşim de gözlenir. Basit siğiller deri renginden biraz daha koyu renkli kabarıklıklardır.
- Düz siğiller (verruka plana): Düz siğillerin oluşumundan HPV tip 3, daha az oranda HPV tip 10, tip 27 ve tip 41 sorumludur. Daha çok yüzde, boyunda ve el sırtlarında yerleşir. Deriden hafif kabarık, 2-4 mm çaplı, üzerleri düz, hafif kızarık veya deriden biraz koyu renkli kabarıklıklar şeklide olabilirler. Tıraş olma ile sayıları artabilmektedir.
- İpsi siğiller (filiform verüler): İpsi siğiller daha çok erkeklerde, yüz ve boyunda grup halinde yerleşirler. Üzerlerinde parmaksı uzantılar dikkati çeker.
- Oral siğiller (oral verrüler): Küçük, hafif deriden kabarık, pembe-beyaz kabarıklıklardır. Oral siğiller en çok yanağa, diş etine, dile ve sert damağa yerleşirler.
- Anal siğiller: Makat çevresi siğilleridir.
- Ağaç adam hastalığı (epidermodysplasia verruciformis): HPV tip 5, 8, 9, 12, 14, 15, 17, 19 ile ilişkilidir. Bu özel klinik tabloda hastalar HPV enfeksiyonuna bir yatkınlık taşımaktadırlar. Olguların %25’inde genetik kalıtım söz konusudur. Ağaç adam hastalığı çocukluk çağlarında başlayıp ve ömür boyu devam edebilmektedir. Deri lezyonları, daha çok el sırtları, yüz ve uzuvlara yerleşen üzerleri düz papüllerdir (ciltte sınırları belirgin kabarıklık). Diğer siğillere nazaran daha düz bir yüzeye sahiptirler. Olguların %30-60’ında, özellikle güneş gören yerlerde skuamöz hücreli karsinomlar gelişebilmektedir.
- Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde HPV enfeksiyonu: Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde, örneğin AIDS hastalarında, organ veya doku nakli geçiren kişilerde HPV enfeksiyonu daha sık ve yaygın gözlenebilmektedir. Bu kişilerde HPV enfeksiyonu kanser gelişme riskini arttırabilmektedir.
Genital Siğil Nedir?
Genital siğiller en sık gözlenen cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. Lezyonlar genital bölgeye yerleşir. Çoğunlukla yetişkinlerde gözlenir. Ancak doğum sırasında anneden bebeğe geçmesi de söz konusu olabilmektedir.
Genital siğiller erkeklerde peniste, kadınlarda vajina vulvada gözlenir.
HPV virüsünün bulaştığı iç çamaşırı, havlu gibi eşyaların kullanımı ile de bulaş söz konusu olabilmektedir. Genital siğiller kadınlarda serviks (rahim ağzı) kanserine neden olabilmektedir. Bu nedenle, hastaların iyi izlenmesi ve tedavilerinin yapılması çok önemlidir. Genital siğiller yerleştikleri alanda döküntü, lezyon oluşturabildikleri gibi hiçbir belirtiye neden olmaya da bilirler.
Genital Siğil Tanısı Nasıl Konur?
Tanı muayene ile konur. Hastalar genellikle hastalık ilerlemeden hekime başvurmazlar. Oysa erken tanı tedavi başarısını arttırır.
Genital Siğil Nasıl Tedavi Edilir?
Siğil tedavisinde kullanılabilen kremler, siğillerin yakılması veya cerrahi olarak çıkarılması kadar etkin değildir. Tedavi edilen hastaların % 30’unda nüks (tekrar etme) görülebilmektedir. HPV virüsünün, cinsel yol dışında bulaşma yolları net olmamakla birlikte cilt teması ile bulaşı mümkündür. Dış genital bölgede yerleşen siğillerden korunmak için bu bölgeye virüslü bir malzemenin temasından kaçınılmalı, ortak epilasyon malzemesi kullanımından uzak durulmalıdır. Prezervatif kullanımı, rahim ağzını koruyabilmekte ancak dış genital bölgeyi koruyamamaktadır.
Önemli olan nokta, kişinin kendisinde bu tür bir sorun olduğunu saptadığında hekime başvurmaktan çekinmemesidir. Unutulmamalıdır ki hekim kişinin her türlü sırrını yaşam boyu saklamakla yükümlüdür ve bunun aksi düşünülemez.