İçerik Rehberi
- Kemoterapi aldıktan sonra nelere dikkat edilmeli?
- Kemoterapi hasta yakınlarına zarar verir mi?
- Kemoterapi alan hastanın bağışıklığı nasıl güçlendirilir?
- Kemoterapi alan hastalara ne iyi gelir?
- Kemoterapi sonrası ağrılar için ne yapılmalı?
- Kanserle Mücadelede Hasta Yakınları Nelere Dikkat Etmeli, Doğru Davranışlar Neler Olmalı?
- Hasta Yakını Hastayla İlişkilerinde Nelere Dikkat Etmelidir?
Kemoterapi alan hastalar başta olmak üzere kanserle mücadelede hastanın ve yakınlarının birbirlerine destek olarak tedaviye devam etmesi büyük önem taşıyor.
Ancak bu süreç hasta yakını için de bazı zorlukların habercisi olmaktadır. Hasta yakını, bir yandan sevdiği birinin hastalığını kabullenmek zorundayken, bir yandan ona destek olmaya çalışıyor. Tedavinin ve hastane sürecinin başlamasıyla, kişi ‘faydalı olduğunu’ düşünürken istemeden bir takım hatalar yapabiliyor.
Kemoterapi alan hasta yakınları kemoterapi alındığı günü takip eden 18 saat ila 3 gün arasında bazı hususlara dikkat etmelidir. Bunlar arasında; hastanın ter, idrar ve dışkısında kemo ilaç atıkları olabileceğinden dolayı, bu atıkların bulaştığı giysi veya ortamlara eldivensiz dokunmamak ve hijyenine dikkat etmek gelir.
Bu tür bilgilendirici içeriklerimizden haberdar olmak için bizi takip edin.
Kemoterapi aldıktan sonra nelere dikkat edilmeli?
Gerek ağız gerekse vücut temizliğine özen göstermeli, tırnaklarını derin kesmemeli, traş olurken jilet kullanmamalıdır. Tedavi alırken ve sonrasında kontrollerini aksatmamalı ve özellikle yaşadığı kemoterapi yan etkileri konusunda doktorunu bilgilendirmelidir.
Kemoterapi hasta yakınlarına zarar verir mi?
Sağlık çalışanları ve hasta yakınlarının, kanserli hastalara yönelik kemoterapi tedavisinde kullanılan ilaçlara maruz kalmaları halinde, başta kanser olmak üzere kısırlık, cilt sorunları, organlarda toksik etki, adet düzensizlikleri ve saç dökülmesi gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Kemoterapi alan hastanın bağışıklığı nasıl güçlendirilir?
Öğünlerde mutlaka tahıllar, fasulye, sebze ve meyve gibi bitkisel kaynaklı gıdalar da bulunmalıdır. Protein ihtiyacı için günde bir öğünde mutlaka balık, yağsız et ve tavuk tüketmek gerekir. Koyu renkli öğeler zengin antioksidan kaynakları olduğu için bu tür besinleri sık yemek önerilir.
Kemoterapi alan hastalara ne iyi gelir?
Beslenmenizde dikkat etmeniz gerekenler:
Bol bol sebze ve meyve tüketin. …
Bol bol su tüketin.
Balık, tavuk gibi et grubu besinleri ızgara veya haşlama olarak tüketin. …
Yağ ve tuz içeriği düşük besinleri tüketmeye özen gösterin.
Kızartmalardan uzak durun. …
Alkol ve alkollü içecekler ve sigara tüketiminden uzak durun.
Kemoterapi sonrası ağrılar için ne yapılmalı?
Radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler bazı tümörlerde küçülme yaparken ağrıyı da azaltabilir. İlaç kullanımı içermeyen diğer bazı basit tedavi yöntemleri de bulunmaktadır. Bunlar, müzik dinlemek, sırt masajı yaptırmak, sıcak banyo yapmak veya televizyon izlemek gibi keyifli aktiviteler olabilir.
Uzmanlar, kanser teşhisi konan kişinin yakınlarının “bunu yeneceksin” baskısı oluşturmamasını, kendilerini bu süreçte tüketmemesini ve gerekirse hastayı psikolojik desteğe yönlendirmeleri gerektiğini belirtiyor. Hastanın yakınlarından gördüğü bu davranışlar hastanın baskı hissetmesine neden olmakta. Biliyoruz ki hasta yakınları olarak amacınız baskı oluşturmak değil ancak hasta psikolojisi oldukça farklı bir durum ve bunu göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
Sizlere kanser hastalarına kanserle mücadele ederken hasta yakınlarının nasıl davranması gerektiğine dair bir uzman tavsiyeleri ile bilgilendirme yapacağız.
Kanserle Mücadelede Hasta Yakınları Nelere Dikkat Etmeli, Doğru Davranışlar Neler Olmalı?
Kanser, tanı ve tedavi sürecinde hasta için olduğu kadar hasta yakınları için de yıpratıcı bir sağlık sorunudur. Biyopsikososyal bakış açısına göre, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler hastalıkların seyrini etkilemekte ve kanser gibi ciddi bir sağlık problemi ortaya çıktığında yalnızca hasta değil, hastanın yakın çevresindeki kişiler de bir takım değişimler yaşamaktadır.
Bu değişimler aile bireylerinin ve özellikle hasta bakımını üstlenen kişilerin fizyolojik ve psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, sosyal yönden de bazı problemler yaşamalarına neden olabilir.
Kendinizi Adamayın
Yakınlarınıza kanser teşhisi konulduysa, kendi duygularınızın farkında olmanız, tükenmişliğinizle başa çıkabilmek için faydalıdır. Hasta yakınlarının çoğu kendi tükenmişliklerinden utanırlar. Oysa kanser olan birine bakım verme ve destek süreci stresli ve tüketici olabilir.
Bu durumda kendinizi suçlamamaya ve aşırı yormamaya dikkat edin. Adanmışlık örnek bir davranış gibi görünse de kendi psikolojinizi de göz önünde bulundurun. Gerekirse yardım almaktan çekinmeyin.
‘Bunu Yeneceksin’ Baskısı Oluşturmayın
Kanser teşhisi olan kişiye moral desteği vermeniz çok önemli. Ancak bu durum onları zorlayabilir de… Aşırı motivasyon kişiyi demoralize edebilir. “Bunu yeneceksin” diye moral verirken aslında baskı yapıyor olabilirsiniz. Kanserle başa çıkmaya çalışan kişi, sizin verdiğiniz morali içinde hissedemediği için kendini suçlamaya başlar.
Gerçekçi bir yaklaşım ve “Ben yanındayım” demeniz çok daha yeterli ve faydalıdır. Bazen sadece susarak onu dinlemeniz ya da yanında olmanız sözcüklerden daha fazla değer taşır. “Spor yap”, “Hobi edin” gibi kişinin işine yarayacak etkinlikler, yakınlar tarafından bir baskı aracına dönüştürülmemelidir.
Kendinizi De Düşünün
Yakınınıza destek olurken ya da bakım sağlarken kendinize de zaman ayırmaya dikkat edin. Zevk aldığınız şeylere ve kendinize zaman ayırmazsanız, iyi hissedemezsiniz. Siz iyi hissedemezseniz de yakınınıza yardımcı olmazsınız.
Onun Kararı Önemli
Kanser tanısı almış kişiye, daha faydalı olacağını söyleyerek onun adına kararlar vermeyin ve kararları birlikte alın. Hatta bu sürece aile üyelerini de katın. Kanser tedavisinde psikolojik yardım veya Psikolojik destek gerekebilir.
Hasta yakını olarak kimi zaman kendinizi çaresiz ve ona yardım edemiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Kanserle mücadele eden kişinin, yakınları kadar profesyonellerden de destek alması gerekir.
Yani kişinin psikoloijk destek ihtiyacı doğabilir. Bazen kanserden daha çok psikolojik durumu tedavi etmek önemlidir. Çünkü beden ve ruh sağlığı iç içedir. Birindeki sıkıntı, diğerini de etkileyebilir. Kanser hastası yakınınızı psikolojik yardım almak konusunda teşvik edebilirsiniz.
Yükünüzü Paylaşın
Kanser süreci tüm aileyi etkilese de birlikte geçireceğiniz bir süreçtir. Aile olmanın da anlamı budur. Oluşacak yük, herkesin katılımı ile hafifler. Bu yüzden kişinin bakım ve duygusal süreçlerine aynı oranda katılım gereklidir. Sorumlulukları mutlaka paylaşın.
Suçlamayın
Bazen aileler ve yakınlar “Sen kendine bakmadın” diyerek suçlayıcı bir dil kullanabilir. Ancak artık tanı almış birine bunu söylemenin ve suçlamanın hiçbir anlamı yoktur. Suçlayıcı bir dil kullanmak kanser hastası olan kişinin kendini daha da çok suçlamasına, kötü hissetmesine ve utanmasına neden olabilir. Bu yaklaşımınız ilişkinizi de zedeleyebilir.
Hasta Yakını Hastayla İlişkilerinde Nelere Dikkat Etmelidir?
Hastaların hastalıkları nedeniyle çektikleri ağrılar oldukça fazla bunun yanı sıra hastaların her daim destekçisi olan hasta yakınlarınında bu süreçte psikolojik ve fizyolojik olarak yaşadığı sıkıntılar olmakta. Bu nedenle hasta yakınının hasta ile olan ilişkilerinde olabildiğince kontrollü olması gerekmektedir.
- Hastanın alıştığı düzeni bozmadan, yaşamına mümkün olduğunca normal bir şekilde devam etmesinde yardımcı olmalıdır.
- Herkesin kendi bedeni ve hayatıyla ilgili gerçeği bilme hakkının olduğunu unutmamalı, hastanın ihtiyaç duyacağı düzeyde bilgiyi yeterli ve doğru bir şekilde aktarmalıdır.
- Tedaviyle ilgili karar verme sürecinde hastanın yanında olmalı, kararlara onun fikirlerini de dahil etmelidir.
- Hastanın neye ihtiyacı olabileceğini düşünmeli, ihtiyaç duyduğunda yanında olacağını hissettirmelidir. Hastanın öz yeterlik algısını zedelememek ve ona özgür alan tanımak adına, hasta yardım talep etmediği zamanlarda denemesi için ona fırsat vermelidir.
- Hastayla sağlıklı ve açık iletişim kurmaya özen göstermelidir. Hastanın kanserle alakalı duygularını paylaşması için onu cesaretlendirmeli, iyi bir dinleyici olmalı ve hastayla iletişim halindeyken kendi korkularıyla hastayı kaygılandırmamalıdır.
- Hastalar kimi zaman duygularını paylaşmamayı ve sessiz kalmayı tercih edebilirler. Hasta yakını hastasının yanında olmalı ve bu duruma saygı göstermelidir.
- Duygular üzerine konuşmak kimi zaman hasta yakını için de zorlayıcı olabilir. Böyle zamanlarda iletişimin sözel olmayan kanallar aracılığıyla da sürdürülebileceği, hasta ile temas ederek, yüz ifadeleri ve davranışlar aracılığıyla da duyguların aktarılabileceği ve ona destek verilebileceği unutulmamalıdır.
- Hastaya tedavi sürecinde sağlanacak duygusal ve sosyal desteğin, hastanın psikolojik durumunu ve hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyeceğini bilmelidir.