İçerik Rehberi
Tıpta, infertilite olarak tanımlanan kısırlık, çiftin istemesine rağmen doğal yollardan çocuk sahibi olamaması olarak tanımlanabilir. Sağlıklı çiftlerde, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girilmesi durumunda aylık hamile kalma oranı yaklaşık %25’tir. 1 yılın sonunda bu oran %85, ikinci yılın sonunda ise %90 civarına yükselir.
Kısırlık Nedir?
Tanım olarak kısırlıktan söz edebilmek için çiftin, bir yıl süreyle düzenli ve korunmasız olarak cinsel ilişkiye girmesi ve hamilelik sağlayamaması gerekir. 35 yaş ve üzerindeki çiftlerde kısırlıktan söz edebilmek için gerekli bekleme süresi ise 6 aydır. Tüm dünyada yaklaşık olarak %15 oranında görülen infertilite, kadına veya erkeğe bağlı olarak gelişebilir. Farklı bir deyişle, kısırlık problemlerinin 1/3’ü erkek, 1/3’ü kadın ve 1/3’ü çiftlerin her ikisinden de kaynaklanır.
Dolayısıyla bir yıl süreyle cinsel açıdan aktif olunmasına ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulanmamasına rağmen gebelik elde edilememesi durumunda çiftlerin birlikte hekime başvurması önerilir. Kısırlık tanısı konusuna geçmeden önce sıklıkla sorulan “Kısırlık nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir.
Kısırlık, gebeliğin hiç oluşmadığı ya da önceden gebe kalınsa bile artık gebeliğin oluşmaması durumu olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO, DSÖ) kriterlerine göre infertilite, bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebelik oluşmaması olarak açıklanır.
Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülen bu üreme problemi, çiftlerin her ikisinde herhangi bir sağlık problemi olmadan da görülebilir. Ancak yaşın ilerlemesi, kısırlığın en yaygın nedenleri arasında yer alır. Bu yüzden 35 yaşından sonra çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin, 6 ay boyunca cinsel ilişkiye girmesine rağmen bebek sahibi olamamaları durumunda hekime başvurmaları önerilir.
Çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlerin, cinsel açıdan bilgilenmesi, gerek doğal yollardan gerekse üremeye yardımcı tedavi teknikleri ile gebelik sağlama şanslarını arttırabilir. Bu yüzden kısırlığı, kadın ve erkek cinsiyetleri için ayrı değerlendirmek gerekir.
Kadına Bağlı Kısırlık Nedir?
Kadının gebe kalması için beyin, endokrin ve üreme sistemlerinin sağlıklı ve birbiriyle uyum içinde çalışması gerekir. Öncelikle beyinde bulunan ve endokrin bezleri olan hipotalamus ve hipofiz bezlerinin sağlıklı şekilde çalışması gerekir.
Gebeliğin oluşabilmesi için hipotalamus, beyin tabanında bulunan ve yalnızca 0,5 gr. ağırlığa sahip hipofiz bezini uyarır. Bunun sonucunda hipofiz bezi, LH (Lüteinleştirici hormon) ve FSH (Folikül stimulan hormon) hormonlarını salgılar. Kan dolaşımı yoluyla yumurtalıklara ulaşan hormonlar sayesinde yumurtalıklar uyarılır.
Böylece yumurtaların içinde bulunduğu küçük keseciklerin (folikül) bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. İlk görülen âdet kanamasının ardından geçen 6. günde başlayan olgunlaşma süreci 14. güne kadar sürer. Olgunlaşan 3 ila 30 yumurtadan en olgun ve sağlıklı olanı bu sürenin sonunda çatlar.
Rahim ve yumurtalıklar arasında bir kanal olan fallop tüplerine bırakılır. Yumurtlama dönemi olarak da bilinen bu dönem ortalama her 28 günde bir gerçekleşen âdet döngüsünün tam ortasına denk gelir. Yumurtanın fallop tüplerine bırakılmasının ardından yumurtanın çıktığı folikül, olası gebelik ihtimaline karşı östrojen salgılar ve rahim içi duvarı olarak bilinen endometrium kalınlaşır. Fallop tüplerinde döllenmesi gereken yumurta, kadın vücudunda yaklaşık 24 saat kadar canlı kalabilir.
Erkek üreme hücresi olan sperm ise kadın vücudunda 4 ya da 5 gün kadar canlı kalabilir. Dolayısıyla yumurtlama öncesindeki birkaç günde veya yumurtlamanın gerçekleştiği günde girilen cinsel ilişkiyle döllenme (fertilizasyon) gerçekleşebilir. Döllenmeyle birlikte meydana gelen tek hücre, hızla bölünerek çoğalır. Bu dönemde zigot olarak adlandırılan canlı, fallop tüplerinden inerek rahme tutunur ve 3. haftadan sonra embriyoyu oluşturur. Böylece gebelik sağlanmış olur.
Kadına Bağlı Kısırlık Sebepleri Nelerdir?
Kadına bağlı olarak görülen infertilite sebeplerinin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:
- Tiroit hormon bozuklukları,
- Hiperprolaktinemi,
- Ovulasyon (yumurtlama) düzensizlikleri,
- Endometriozis (çikolata kisti),
- Polikistik over sendromu (PKOS),
- Rahim içerisinde yapışıklıklar olması (Asherman sendromu),
- Endometrial ossifikasyon gibi rahimde bulunan patolojiler,
- Fallop tüplerinin kapalı olması,
- Yumurta rezervi düşüklüğü (Amh),
- Üreme organlarına ait travmalar,
- İleri yaş,
- Erken menopoz.
Erkeğe Bağlı Kısırlık Nedir?
Erkek üreme sisteminde sperm üretimi oldukça önemlidir. Sperm üretimi ve olgunlaşması yaklaşık olarak 74 gün sürer. Ejakülasyon (boşalma) sırasında vücut dışına atılan meni, testislerdeki farklı salgı bezleri tarafından üretilir. Meninin içeriğindeki her mililitrede 15 milyondan fazla sperm hücresi olması gerekir. Sperm sayısı, şekli ve hareket kabiliyeti gibi kriterler bakımından üremeye elverişli olmalıdır. Meni içeriğinde spermin hareket ve dölleme kabiliyetini arttıran kayganlaştırıcı organik maddeler bulunur.
Ejakülasyon sırasında vajene bırakılan meni içeriğindeki spermler, vajinada bulunan salgıların da yardımıyla, kuyruklarını hareket ettirerek önce rahme, buradan da döllenmenin gerçekleştiği fallop tüplerine ulaşır. Fallop tüplerinde kadın üreme hücresi olan yumurtanın bulunması durumunda yumurta döllenir. Yumurta olmaması durumunda ise sperm burada 4-5 gün kadar canlı kalır. Bu süre içinde yumurtanın fallop tüplerine ulaşması durumunda döllenme gerçekleşir.
Erkeğe Bağlı Kısırlık Sebepleri Nelerdir?
Erkeğe bağlı görülen kısırlık sebeplerinin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:
- Sperm kanallarının doğuştan tıkalı olması,
- Varikosel varlığı,
- Sperm morfolojisi (şekil bozuklukları) ile ilgili sorunlar,
- Sperm sayısının az olması,
- Sperm kalitesinin düşük olması,
- Menide hiç sperm olmaması,
- Kimyasal maddelere maruz kalmak,
- Aşırı sıcak ortamlarda uzun süre ile bulunmak,
- Oturarak çalışmak,
- Alkol ve sigara tüketimi.
Kısırlığı Tetikleyen Faktörler Nelerdir?
Erkekte ya da kadında var olan pek çok sağlık problemi kısırlığa yol açabilir. Bunların yanı sıra infertiliteye yol açabilen pek çok etken bulunur. Kısırlık oluşumunu tetikleyen faktörlerin bir kısmı şunlardır:
- Obezite,
- Vajinismus,
- Rahim ağzının kapalı olması (servikal stenoz),
- İlaç kullanımı,
- Kemoterapi / radyoterapi almak.
İnfertilite Tanısı Nasıl Koyulur?
Kısırlık tanısı için tam sistemik muayene gerekir. Bu süreçte hekim, kişiyi detaylı olarak sorgular ve muayene eder. İnfertilite tanısı için çiftlerin birlikte hekime başvurması önerilir. Böylece çiftin anamnezi doğru bir şekilde alınabilir. Kısırlık tanısı kadın ve erkeklerde farklı tetkikler gerektirir. Erkek için öncelikle fizik muayene yapılır. Penis ve testisler muayene edilir. Varikosel varlığı araştırılır. Memelerde büyüme (Jinekomasti) olup olmadığı kontrol edilir. Vücut tüyleri hormonal nedenler açısından incelenir.
Muayenenin ardından kişiden 3 ila 5 gün kadar cinsel perhiz yapması istenir. Bu sürenin ardından kişiye spermiogram ya da halk arasında bilinen adıyla sperm testi yapılır. Böylece meni içeriğindeki sperm hücrelerinin üreme kabiliyeti incelenir. Tahlil sonucuna göre kişiye kısırlık tanısı koyulur. Kadınlarda ise öncelikle jinekolojik muayene yapılır. Âdet düzeni sorgulanır. Ultrasonografi ile kişinin yumurtalıkları ve rahmi incelenir. Ek laboratuvar ve radyolojik görüntüleme tetkikleri yapılır. Elde edilen veriler ışığında kadın üreme sistemine ait problem saptanır ve infertilite tanısı koyulur.
İnfertilite Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kısırlık pek çok farklı nedenle oluşabilir. İnfertilite tedavisi de kısırlığa sebep olan odak saptandıktan sonra yapılır. Bazı durumlarda çifte üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden biri olan tüp bebek tedavisi önerilir. Bu tedavi yönteminde, erkek üreme hücresi sperm ile kadın üreme hücresi olan yumurta, laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenme sağlanır. Meydana gelen embriyo, anne adayının rahmine bırakılarak gebelik sağlanmış olur. Kısırlık tedavisinde sıklıkla uygulanan yöntemlerin bir kısmı şunlardır:
- Tüp bebek tedavisi,
- Yumurta gençleştirme (PRP),
- Aşılama (IUI),
- Mikroenjeksiyon,
- Yumurta dondurma,
- Embriyo tıraşlama,
- Yardımcı tomurcuklanma (Assisted hatching),
- Mitokondri transferi.